Yasin Kıbrıslı mı ?

Selin

New member
Yasin Kıbrıslı mı? Bir Aşkın ve Kimliğin Öyküsü

Bugün sizlere kalbimde iz bırakan bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Herkesin içinde bir soru vardır, değil mi? Bazen, sadece kim olduğumuzu değil, aynı zamanda nereden geldiğimizi de sorgularız. Bu hikâye de öyle bir sorgulama üzerine kurulu; bir adam, bir kimlik arayışı ve en sonunda bir keşif. Hadi başlayalım.

Yasin ve Ada: Bir Bütünleşme Arayışı

Yasin, birkaç yıl önceki hâliyle tanınan bir adam değildi. Kendisini hep başka bir yerde, başka bir kimlikte arayan, kalbiyle kim olduğunu anlayamayan biriydi. Ama sonra, çok sevdiği Ada’yla yolları kesişti. Ada, Yasin’in her zaman için eksik olan bir parçayı tamamladığı kadındı. Yasin, bir gün Ada’ya şöyle demişti: “Beni sevmene rağmen, bir türlü kim olduğumu çözemiyorum. Sadece yaşadığım yer, ailesinin geçmişi, bu ülkenin kökeni bana bir kimlik veriyor ama içimde bir boşluk var. Bunu nasıl dolduracağımı bilemiyorum.”

Ada, gözlerinde derin bir bakışla Yasin’e cevap verdi: “Kim olduğun, nereden geldiğinden çok, kim olmak istediğine bağlı. Bunu keşfetmek, bazen bir ömür alır.”

Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımları ve Yasin’in Savaşları

Yasin, sorunun cevabını ararken kendini sıklıkla kaybolmuş hissediyordu. Erkeklerin çözüm odaklı bakış açılarını yansıtarak, her zaman problemlerinin bir çözümü olması gerektiğini düşünüyordu. O yüzden, “Kıbrıs’ta doğmuş olmam, kimliğimi neden etkilesin ki?” diyordu kendi kendine. "Yasin Kıbrıslı mı, ya da değil mi?" sorusu onun için yalnızca bir akıl yürütme meselesiydi. Düşünüyordu: “Bir kimlik, bir yerin insanı olmanın ötesinde, insanın kalbinde olmalı, değil mi?”

Yasin, mesela, Ada’yla birlikte Kıbrıs’a gittiğinde içindeki boşluğu bir türlü dolduramadığını hissediyordu. Her bir adımda, kökeninin ve geçmişinin peşinden sürükleniyordu. Ancak hiçbir zaman tatmin olamıyordu. Yasin, çözümün başka bir yerde olduğuna inanıyordu. Ama o başka yer, belki de sadece bir duygu, bir bağ değildi; belki de hayal ettiği kimlik, aslında geçmişinde gizliydi. Belki de Kıbrıs’tan gelen kanın ona hayatını yönlendirecek cevabı vermek için bir işaretti. Ama sorular hâlâ cevapsızdı.

Kadınların Empatik ve İlişkisel Yaklaşımları: Ada'nın Bakış Açısı

Ada ise her zaman daha farklı düşündü. Onun için kimlik, sadece bir coğrafyadan ibaret değildi; Yasin’in içinde, onunla bir bütün olan, duygu yüklü bir yansımasıydı. Ada, Yasin’in içindeki boşluğu görmekle kalmamış, onu anlamak için ona kendi kalbini açtı. "Kimlik, sadece bir etiket değil," demişti ona bir akşam, deniz kenarında yürürken. "Aslında kim olduğumuz, nasıl hissettiğimizle ilgili. Kıbrıs mı, İstanbul mu? Belki bunlar sadece bir arka plan, önemli olan senin hislerin ve hayallerin. Eğer geçmişinle barışmazsan, geleceğine nasıl yön vereceksin?"

Ada, Yasin’in sorgulamalarına bir çözüm değil, bir anlayışla yaklaşmıştı. O, Yasin’in Kıbrıslı olup olmadığına değil, ona ait olan kalbi bulmasına odaklanmıştı. Onun için Yasin, kim olduğu konusunda bir arayış içerisindeyken, Ada ona şunu hatırlatıyordu: “Geçmişinle yüzleşmeden geleceği kucaklayamazsın. Herkesin geçmişi vardır, önemli olan o geçmişi nasıl şekillendirdiğindir.”

Kimlik ve Aşk: Birleşmenin Zamanı

Bir gün, Yasin sonunda Kıbrıs’a geri döndü. Ada ile orada yaptığı konuşmaların ve içsel yolculuklarının ışığında, Yasin bir karar aldı: Kimliğini yalnızca bulunduğu coğrafya ya da etnik kökeniyle tanımlamak yerine, hisleriyle tanımlayacaktı. Kıbrıs, ona yalnızca geçmişini değil, aynı zamanda geleceğini de şekillendirecek bir yol göstericiydi.

Ada, Yasin’in bu değişimiyle karşılaştığında gözlerinde bir parıltı belirdi. Yasin, artık kim olduğunu anlamıştı. O, Kıbrıslıydı, ama bununla birlikte, daha fazlasıydı. Ada’nın gücü ve onun anlayışı, Yasin’in geçmişini kabul etmesine ve ona farklı bir bakış açısı kazandırmasına yardımcı olmuştu.

Sonuç: Kim Olduğumuzu Ne Belirler?

Forumdaşlar, belki de Yasin ve Ada’nın hikâyesi bize çok şeyi öğretiyor. Kimlik yalnızca nerede doğduğumuzdan ibaret değildir; aynı zamanda geçmişimizle barışmamız, duygusal bağlarımızla şekillenir. Yasin, Kıbrıslı olup olmadığı sorusunun cevabını bulduğunda, sadece bir coğrafyanın değil, kendi içindeki parçaların birleşmesine tanıklık etti.

Ada'nın bakış açısı, bizim daha geniş bir perspektiften bakmamıza olanak sağlıyor. Kim olduğumuzu sorgularken, neyi hissettiğimizi anlamak daha önemli olabilir. Sonuçta, her birimiz bir yolculuktayız. Kimliğimizi keşfetmek, sadece geçmişi değil, geleceği de şekillendiriyor.

Peki, sizce kimlik sadece bir yer mi, yoksa bir his mi? Yasin’in yaşadığı bu içsel yolculukla ilgili ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı merakla bekliyorum!