İşletme Eski Deutsche Bank patronu (†86)
Deutsche Bank'ı belirsiz bir zafere taşıdı
Şu tarihten itibaren: 23 Mayıs 2024| Okuma süresi: 5 dakika
Deutsche Bank'ın eski patronu Rolf Breuer hayatını kaybetti
Deutsche Bank'ın eski CEO'su Rolf Breuer hayatını kaybetti Deutsche Bank'ın Frankfurt'ta yaptığı duyuruya göre, eski CEO ve Denetim Kurulu Başkanı, ailesiyle birlikte yaşadığı uzun bir hastalığın ardından Çarşamba günü 86 yaşında hayatını kaybetti.
WELT podcast'lerimizi buradan dinleyebilirsiniz
Gömülü içeriğin görüntülenmesi için, üçüncü taraf sağlayıcılar olarak gömülü içeriğin sağlayıcıları da bu izni gerektirdiğinden, kişisel verilerin iletilmesine ve işlenmesine ilişkin geri alınabilir onayınız gereklidir. [In diesem Zusammenhang können auch Nutzungsprofile (u.a. auf Basis von Cookie-IDs) gebildet und angereichert werden, auch außerhalb des EWR]. Anahtarı “açık” konuma getirerek bunu kabul etmiş olursunuz (herhangi bir zamanda iptal edilebilir). Bu aynı zamanda GDPR Madde 49 (1) (a) uyarınca belirli kişisel verilerin ABD dahil üçüncü ülkelere aktarılmasına ilişkin onayınızı da içerir. Bu konuda daha fazla bilgi bulabilirsiniz. Sayfanın altındaki anahtarı ve gizliliği kullanarak onayınızı istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.
Rolf Breuer, Deutsche Bank'ı yatırım bankacılığında büyük bir oyuncu haline getirdi. Onun liderliğinde kısa sürede dünyanın en büyük finans kurumu haline geldi. Daha sonra tek bir cümleyle yıllar boyu sürecek milyar dolarlık bir davayı kışkırttı. Breuer şimdi 86 yaşında öldü.
BENHaziran 1999'da Rolf-Ernst Breuer kısa bir süreliğine dünyanın zirvesine ulaştı. Geçen yıl duyurulduğu ABD'li Bankers Trust'ın devralınmasının tamamlanmasıyla birlikte, iki yıl boyunca yönetim kurulu sözcüsü olarak görev yaptığı Deutsche Bank, geçici olarak dünyanın en büyük finans kurumu haline geldi. Geriye dönüp baktığımızda karışık bir zaferdi.
Sonuçta bu satın alma, uzun süredir gevşek bir şekilde kontrol edilen risk kültürü, Frankfurt finans kurumunu yıllar sonra çok sayıda skandala sürükleyecek ve onu çöküşün eşiğine getirecek olan yatırım bankacılığının hakimiyetini pekiştirdi. Ancak anlaşmanın kalıcı değeri, denetim kurulu başkan vekili Alexander Wynaendts'in söylediği gibi, “Deutsche Bank artık tüm finansal konularda dünya çapındaki müşterilerini destekleyebilir ve gerekli küresel ağa ve uzmanlığa sahip olabilir”. Breuer'in enstitü için önemi “fazla tahmin edilemez.”
Zirveye ulaşıldı: 1999'da Rolf Breuer yönetimindeki Deutsche Bank, ABD'li Bankers Trust kurumunu devraldı.
Kaynak: resim ittifakı / dpa
Öğrenciyken bile hırslı bir yöneticinin oğlu, 1956 yılında liseden mezun olduktan hemen sonra Wiesbaden'deki Deutsche Bank'ta çırak olarak işe başladı ve buradan sadece hukuk okumak ve ardından doktora yapmak için ayrıldı. O zamanlar henüz yatırım bankacılığı olarak adlandırılmayan sermaye piyasası işinde erken uzmanlaştı.
1974 yılında borsa bölümünün yönetimini devraldı, 1985 yılında yönetim kurulu üyeliğine yükseldi ve 1997 yılında görevi devraldı. O zamanlar olağan olduğu gibi, diğer üyelerle resmi olarak eşit haklara sahip olarak komitenin sözcüsü olarak hareket etti; yalnızca halefi Josef Ackermann'a daha güçlü bir başkanlık pozisyonu verildi.
Breuer, görev süresi boyunca bankayı tutarlı bir şekilde selefleri Alfred Herrhausen ve Hilmar Kopper'ın izlediği yöne doğru yönlendirdi. Çok sayıda büyük Alman sanayi şirketindeki varlıkları kendi şirketine devretti ve gelirlerini uluslararası ticaretin daha da genişlemesini finanse etmek için kullanmak üzere bunları yavaş yavaş sattı.
Dost canlısı sahneler: Breuer (sağda) ve selefi Hilmar Kopper, 1997'de Frankfurt'taki Uluslararası Bankacılık Gecesinde
Kaynak: resim ittifakı / dpa
Ancak iç piyasada Breuer ağır bir yenilgiye uğradı. Dresdner Bank ile halihazırda müzakere edilen ve duyurulan birleşme başarısız oldu; bunun arkasındaki itici gücün Ackermann liderliğindeki yatırım bankacıları olduğu söyleniyor. İsviçreli, bu baharda yayınlanan anılarında, “Niyeti çok iyi anlayabildik, ancak tahtada parçalandık ve anlaşmaya ikna olmadık” diye yazıyor. Ancak kişisel olarak Breuer'le her zaman “iyi anlaştı”.
2000 yılındaki başarısız anlaşma, Breuer'in görev süresinin sona erdiğinin habercisiydi; halefi Ackermann, 2002'deki resmi iktidar değişikliğinden önce Breuer'in yanına atandı. Breuer'in “Deutsche Bank 24″e yaptırdığı özel müşteri işi gruba yeniden entegre edildi. Breuer, finale kısa bir süre kala “Bloomberg” televizyon kanalına önümüzdeki yıllara gölge düşürecek bir röportaj verdi.
Leo Kirch'ün o dönemde zaten sıkıntı içinde olan medya grubunun istikrarı sorulduğunda Deutsche Bank patronu şu cevabı verdi: “Bu konuda okuyabileceğiniz ve duyabileceğiniz şey, finans sektörünün ek borç ve özsermaye sağlamaya hazır olmadığıdır. değişmeyen bir temel Bu hantal cümle, Breuer'in selefi Hilmar Kopper'ın denediği “Fıstık” gibi kamuoyunda hemen bir etki yaratmadı, ancak çok daha uzun süre yankı buldu. O andan itibaren Kirch, daha sonraki iflasından bu açıklamayı sorumlu tuttu (“Rolf beni vurdu”) ve hem bankaya hem de Breuer'e şahsen çok sayıda dava açtı.
Breuer, 2006 yılında denetim kurulu başkanlığı görevinden istifa etti ve düzenli olarak Münih'teki hukuk davalarına katılmak zorunda kaldı; bu durumun şaşırtıcı bir şekilde bankanın aleyhine olduğu ortaya çıktı. Nihayetinde enstitü, bir anlaşma kapsamında Kirch'ün mirasçılarına bir milyar avro ödedi ve ardından Breuer ve Deutsche Bank'ın diğer temsilcilerine karşı açılan ceza davası 2016 yılında beraatle sonuçlandı.
Breuer (r.) 2016 yılında Münih Yüksek Bölge Mahkemesinde savunma avukatı Dr. Norbert Scharf
Kaynak: Picture Alliance / Sven Simon
Breuer'in Deutsche Bank üzerinde olduğu gibi Frankfurt borsası üzerinde de benzer bir etkisi olmuş olabilir. 1980'lerin sonunda, dijital ticarete geçiş çağrısında bulundu ve 1990'ların başında, onun inisiyatifiyle, daha önce devlete ait olan bazı şirketler, 2001'deki halka arzına yakından eşlik eden Deutsche Börse'yi oluşturmak üzere birleşti. Breuer tarafından denetim kurulu başkanı olarak görevlendirildi. 2005 yılında kendisinin de ısrar ettiği Londra Menkul Kıymetler Borsası'nın devralınması başarısız olunca görevinden ayrılmak zorunda kaldı.
Bu onun “Bay Finans Merkezi” olarak itibarına zarar vermedi. Bunu yalnızca ilgili bir girişimin kurucusu olarak değil, aynı zamanda Alman Bankaları Federal Birliği Başkanı ve Frankfurt Goethe Üniversitesi Mali Araştırmalar Merkezi'nin ortak başlatıcısı olarak kurdu. Breuer, resmi görevlerden ayrılmasından çok sonra bile önemli sektör toplantılarında görülmeye devam etti.
Burada üçüncü taraflardan içerik bulacaksınız
Gömülü içeriğin görüntülenmesi için, üçüncü taraf sağlayıcılar olarak gömülü içeriğin sağlayıcıları da bu izni gerektirdiğinden, kişisel verilerin iletilmesine ve işlenmesine ilişkin geri alınabilir onayınız gereklidir. [In diesem Zusammenhang können auch Nutzungsprofile (u.a. auf Basis von Cookie-IDs) gebildet und angereichert werden, auch außerhalb des EWR]. Anahtarı “açık” konuma getirerek bunu kabul etmiş olursunuz (herhangi bir zamanda iptal edilebilir). Bu aynı zamanda GDPR Madde 49 (1) (a) uyarınca belirli kişisel verilerin ABD dahil üçüncü ülkelere aktarılmasına ilişkin onayınızı da içerir. Bu konuda daha fazla bilgi bulabilirsiniz. Sayfanın altındaki anahtarı ve gizliliği kullanarak onayınızı istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.
Yönetici, 80. doğum gününde verdiği bir röportajda, aslında bankacılığa tesadüfen bulaştığını söyledi. Babası zaten çıraklık eğitimini tamamlamıştı ama başlangıçta ona kimya okumasını tavsiye etmişti. Breuer, “Olağanüstü bir yeteneğim yoktu” dedi; profesyonel müzisyen olma konusunda yönetmen olmaktan daha nitelikli değildi. Kariyer seçiminden hiçbir pişmanlık duymuyor.
“İyi bir iş çıkardım, bunlar finans ve özellikle Deutsche Bank için altın zamanlardı. Ancak bunun geri döndüğünü görmüyorum” dedi. Torunlarından biri ona bankaya gitmesi gerekip gerekmediğini sorsa, buna karşı tavsiyede bulunurdu. Breuer, uzun bir hastalığın ardından Çarşamba günü 86 yaşında hayatını kaybetti.
Deutsche Bank'ı belirsiz bir zafere taşıdı
Şu tarihten itibaren: 23 Mayıs 2024| Okuma süresi: 5 dakika
Deutsche Bank'ın eski patronu Rolf Breuer hayatını kaybetti
Deutsche Bank'ın eski CEO'su Rolf Breuer hayatını kaybetti Deutsche Bank'ın Frankfurt'ta yaptığı duyuruya göre, eski CEO ve Denetim Kurulu Başkanı, ailesiyle birlikte yaşadığı uzun bir hastalığın ardından Çarşamba günü 86 yaşında hayatını kaybetti.
WELT podcast'lerimizi buradan dinleyebilirsiniz
Gömülü içeriğin görüntülenmesi için, üçüncü taraf sağlayıcılar olarak gömülü içeriğin sağlayıcıları da bu izni gerektirdiğinden, kişisel verilerin iletilmesine ve işlenmesine ilişkin geri alınabilir onayınız gereklidir. [In diesem Zusammenhang können auch Nutzungsprofile (u.a. auf Basis von Cookie-IDs) gebildet und angereichert werden, auch außerhalb des EWR]. Anahtarı “açık” konuma getirerek bunu kabul etmiş olursunuz (herhangi bir zamanda iptal edilebilir). Bu aynı zamanda GDPR Madde 49 (1) (a) uyarınca belirli kişisel verilerin ABD dahil üçüncü ülkelere aktarılmasına ilişkin onayınızı da içerir. Bu konuda daha fazla bilgi bulabilirsiniz. Sayfanın altındaki anahtarı ve gizliliği kullanarak onayınızı istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.
Rolf Breuer, Deutsche Bank'ı yatırım bankacılığında büyük bir oyuncu haline getirdi. Onun liderliğinde kısa sürede dünyanın en büyük finans kurumu haline geldi. Daha sonra tek bir cümleyle yıllar boyu sürecek milyar dolarlık bir davayı kışkırttı. Breuer şimdi 86 yaşında öldü.
BENHaziran 1999'da Rolf-Ernst Breuer kısa bir süreliğine dünyanın zirvesine ulaştı. Geçen yıl duyurulduğu ABD'li Bankers Trust'ın devralınmasının tamamlanmasıyla birlikte, iki yıl boyunca yönetim kurulu sözcüsü olarak görev yaptığı Deutsche Bank, geçici olarak dünyanın en büyük finans kurumu haline geldi. Geriye dönüp baktığımızda karışık bir zaferdi.
Sonuçta bu satın alma, uzun süredir gevşek bir şekilde kontrol edilen risk kültürü, Frankfurt finans kurumunu yıllar sonra çok sayıda skandala sürükleyecek ve onu çöküşün eşiğine getirecek olan yatırım bankacılığının hakimiyetini pekiştirdi. Ancak anlaşmanın kalıcı değeri, denetim kurulu başkan vekili Alexander Wynaendts'in söylediği gibi, “Deutsche Bank artık tüm finansal konularda dünya çapındaki müşterilerini destekleyebilir ve gerekli küresel ağa ve uzmanlığa sahip olabilir”. Breuer'in enstitü için önemi “fazla tahmin edilemez.”
Zirveye ulaşıldı: 1999'da Rolf Breuer yönetimindeki Deutsche Bank, ABD'li Bankers Trust kurumunu devraldı.
Kaynak: resim ittifakı / dpa
Öğrenciyken bile hırslı bir yöneticinin oğlu, 1956 yılında liseden mezun olduktan hemen sonra Wiesbaden'deki Deutsche Bank'ta çırak olarak işe başladı ve buradan sadece hukuk okumak ve ardından doktora yapmak için ayrıldı. O zamanlar henüz yatırım bankacılığı olarak adlandırılmayan sermaye piyasası işinde erken uzmanlaştı.
1974 yılında borsa bölümünün yönetimini devraldı, 1985 yılında yönetim kurulu üyeliğine yükseldi ve 1997 yılında görevi devraldı. O zamanlar olağan olduğu gibi, diğer üyelerle resmi olarak eşit haklara sahip olarak komitenin sözcüsü olarak hareket etti; yalnızca halefi Josef Ackermann'a daha güçlü bir başkanlık pozisyonu verildi.
Breuer, görev süresi boyunca bankayı tutarlı bir şekilde selefleri Alfred Herrhausen ve Hilmar Kopper'ın izlediği yöne doğru yönlendirdi. Çok sayıda büyük Alman sanayi şirketindeki varlıkları kendi şirketine devretti ve gelirlerini uluslararası ticaretin daha da genişlemesini finanse etmek için kullanmak üzere bunları yavaş yavaş sattı.
Dost canlısı sahneler: Breuer (sağda) ve selefi Hilmar Kopper, 1997'de Frankfurt'taki Uluslararası Bankacılık Gecesinde
Kaynak: resim ittifakı / dpa
Ancak iç piyasada Breuer ağır bir yenilgiye uğradı. Dresdner Bank ile halihazırda müzakere edilen ve duyurulan birleşme başarısız oldu; bunun arkasındaki itici gücün Ackermann liderliğindeki yatırım bankacıları olduğu söyleniyor. İsviçreli, bu baharda yayınlanan anılarında, “Niyeti çok iyi anlayabildik, ancak tahtada parçalandık ve anlaşmaya ikna olmadık” diye yazıyor. Ancak kişisel olarak Breuer'le her zaman “iyi anlaştı”.
2000 yılındaki başarısız anlaşma, Breuer'in görev süresinin sona erdiğinin habercisiydi; halefi Ackermann, 2002'deki resmi iktidar değişikliğinden önce Breuer'in yanına atandı. Breuer'in “Deutsche Bank 24″e yaptırdığı özel müşteri işi gruba yeniden entegre edildi. Breuer, finale kısa bir süre kala “Bloomberg” televizyon kanalına önümüzdeki yıllara gölge düşürecek bir röportaj verdi.
Leo Kirch'ün o dönemde zaten sıkıntı içinde olan medya grubunun istikrarı sorulduğunda Deutsche Bank patronu şu cevabı verdi: “Bu konuda okuyabileceğiniz ve duyabileceğiniz şey, finans sektörünün ek borç ve özsermaye sağlamaya hazır olmadığıdır. değişmeyen bir temel Bu hantal cümle, Breuer'in selefi Hilmar Kopper'ın denediği “Fıstık” gibi kamuoyunda hemen bir etki yaratmadı, ancak çok daha uzun süre yankı buldu. O andan itibaren Kirch, daha sonraki iflasından bu açıklamayı sorumlu tuttu (“Rolf beni vurdu”) ve hem bankaya hem de Breuer'e şahsen çok sayıda dava açtı.
Breuer, 2006 yılında denetim kurulu başkanlığı görevinden istifa etti ve düzenli olarak Münih'teki hukuk davalarına katılmak zorunda kaldı; bu durumun şaşırtıcı bir şekilde bankanın aleyhine olduğu ortaya çıktı. Nihayetinde enstitü, bir anlaşma kapsamında Kirch'ün mirasçılarına bir milyar avro ödedi ve ardından Breuer ve Deutsche Bank'ın diğer temsilcilerine karşı açılan ceza davası 2016 yılında beraatle sonuçlandı.
Breuer (r.) 2016 yılında Münih Yüksek Bölge Mahkemesinde savunma avukatı Dr. Norbert Scharf
Kaynak: Picture Alliance / Sven Simon
Breuer'in Deutsche Bank üzerinde olduğu gibi Frankfurt borsası üzerinde de benzer bir etkisi olmuş olabilir. 1980'lerin sonunda, dijital ticarete geçiş çağrısında bulundu ve 1990'ların başında, onun inisiyatifiyle, daha önce devlete ait olan bazı şirketler, 2001'deki halka arzına yakından eşlik eden Deutsche Börse'yi oluşturmak üzere birleşti. Breuer tarafından denetim kurulu başkanı olarak görevlendirildi. 2005 yılında kendisinin de ısrar ettiği Londra Menkul Kıymetler Borsası'nın devralınması başarısız olunca görevinden ayrılmak zorunda kaldı.
Bu onun “Bay Finans Merkezi” olarak itibarına zarar vermedi. Bunu yalnızca ilgili bir girişimin kurucusu olarak değil, aynı zamanda Alman Bankaları Federal Birliği Başkanı ve Frankfurt Goethe Üniversitesi Mali Araştırmalar Merkezi'nin ortak başlatıcısı olarak kurdu. Breuer, resmi görevlerden ayrılmasından çok sonra bile önemli sektör toplantılarında görülmeye devam etti.
Burada üçüncü taraflardan içerik bulacaksınız
Gömülü içeriğin görüntülenmesi için, üçüncü taraf sağlayıcılar olarak gömülü içeriğin sağlayıcıları da bu izni gerektirdiğinden, kişisel verilerin iletilmesine ve işlenmesine ilişkin geri alınabilir onayınız gereklidir. [In diesem Zusammenhang können auch Nutzungsprofile (u.a. auf Basis von Cookie-IDs) gebildet und angereichert werden, auch außerhalb des EWR]. Anahtarı “açık” konuma getirerek bunu kabul etmiş olursunuz (herhangi bir zamanda iptal edilebilir). Bu aynı zamanda GDPR Madde 49 (1) (a) uyarınca belirli kişisel verilerin ABD dahil üçüncü ülkelere aktarılmasına ilişkin onayınızı da içerir. Bu konuda daha fazla bilgi bulabilirsiniz. Sayfanın altındaki anahtarı ve gizliliği kullanarak onayınızı istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.
Yönetici, 80. doğum gününde verdiği bir röportajda, aslında bankacılığa tesadüfen bulaştığını söyledi. Babası zaten çıraklık eğitimini tamamlamıştı ama başlangıçta ona kimya okumasını tavsiye etmişti. Breuer, “Olağanüstü bir yeteneğim yoktu” dedi; profesyonel müzisyen olma konusunda yönetmen olmaktan daha nitelikli değildi. Kariyer seçiminden hiçbir pişmanlık duymuyor.
“İyi bir iş çıkardım, bunlar finans ve özellikle Deutsche Bank için altın zamanlardı. Ancak bunun geri döndüğünü görmüyorum” dedi. Torunlarından biri ona bankaya gitmesi gerekip gerekmediğini sorsa, buna karşı tavsiyede bulunurdu. Breuer, uzun bir hastalığın ardından Çarşamba günü 86 yaşında hayatını kaybetti.