TUluslararası Para Fonu’nun (IMF) toplantıları son yıllarda Alman maliye bakanları için kolay olmadı. İster uzun dönemli bakan Wolfgang Schäuble (CDU) ister onun halefi, şu anki Şansölye Olaf Scholz (SPD) olsun: uluslararası toplum, iç piyasayı teşvik etmek ve dolayısıyla Almanya’nın kredi limitini daha fazla kullanmasını az çok agresif bir şekilde herkese tavsiye etti. aynı zamanda küresel büyüme.
Halefi Christian Lindner (FDP) artık -en azından kısmen- Marakeş’teki IMF yıllık fon toplantısında bu taleplere büyük ölçüde direnmiş olmalarından memnun olabilir.
IMF’nin en son Mali Monitörü, Lindner’in bu toplantıya ülkesi için AAA notuyla gelen çok az sayıda maliye bakanından biri olduğunu gösteriyor. Hatta tüm derecelendirme kuruluşlarından en yüksek notu alan tek kişi o. Ve ABD, Çin gibi ülkelere kıyasla sağlam denebilecek bir borç düzeyine sahip.
Ulusal borç hakkında daha fazlasını okuyun
Yunanistan, İtalya ve Co.
Ulusal borcun karanlık yüzü
Bunu bir panel tartışmasında gururla dile getiriyor. Lindner, bu yıl yeni borcun beklendiği gibi yüzde 4’ün üzerinde olamayacağını, hatta yüzde 2,5’in altında olabileceğini açıkladı. Ancak Almanya’nın Lindner’in de gayet iyi bildiği başka sorunları da var.
ayrıca oku
Ancak IMF başkan yardımcısı Gita Gopinath’ın da belirttiği gibi bu yılki IMF toplantısında borç önemli bir konu: Artık düşük faiz oranları nedeniyle giderek daha fazla para harcayabileceğimiz bir dünyada değiliz, diyor. “Ve daha uzun süre.”
Geri ödeme sorun oluyor
Sorun şu ki, ulusal borç arttıkça borç geri ödemesi de olumsuz etkileniyor. Gopinath örnek olarak ABD’yi gösterdi; ülke böyle devam ederse geri ödemelerin toplam bütçe içindeki payı 2019’da yüzde 8’den 2028’de yüzde 14’e çıkabilir.
Batı’nın mali desteğiyle Ukrayna’daki savaş, ondan önce de Kovid salgını: çoğu kişi için felaket yıllardı, diyor. Bu aynı zamanda IMF Mali Monitörü’nün rakamlarına da yansıyor. IMF, küresel hükümet borcunun arttığı ve yakın gelecekte küresel ekonomik üretimin yüzde 100’ünü aşma yolunda olduğu konusunda uyarıyor.
Parasal fonlar açısından bakıldığında iki büyük ekonomi olan ABD ve Çin, harcama davranışlarından birincil derecede sorumludur. Dünya yeni bir borç kriziyle karşı karşıya olmayabilir ancak aşılması gereken bazı zor sorunları var: vergilendirme, hükümet harcamaları ve eyaletlerin geleceğine yapılan yatırımlar. Bu nedenle IMF, borç seviyelerini azaltmak için siyasi kırmızı çizgiler de dahil olmak üzere bir “akıllı denge” çağrısında bulunuyor.
Uluslararası toplum açısından bakıldığında Almanya’nın ve dolayısıyla Lindner’in sorunu Almanya’nın borç oranının yüzde 70’in altında olması. Almanları buraya getiren, Almanya’nın zayıf ekonomik büyümesidir. Ve maliye bakanının bu zayıf büyümeyi hükümet harcamalarını önemli ölçüde artırarak çözme planının olmadığını açıkça belirtiyor: Almanya “orta derecede kısıtlayıcı” bir mali politikaya geri dönüyor. Lindner aynı zamanda Avrupa’nın istikrar çıpası olma rolüyle de bunu haklı çıkarıyor; bu nedenle ülkenin özellikle dikkatli olması gerekiyor.
ayrıca oku
Özellikle de ona göre Almanya’nın zayıf ekonomik gelişiminin nedeni hükümet harcamalarının çok az olması değil. Panel tartışması sırasında “Birçok sorun Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklanıyor” dedi.
Almanya’nın, zaten yüksek olan enflasyon nedeniyle, daha yüksek hükümet harcamaları yoluyla ekonominin talep tarafını canlandırması da mantıklı değil. Bunun yerine, Alman toplumu yaşlandığı için Almanya’nın üretkenliğini ve rekabet gücünü artırması gerekiyor.
Vergi yükü artmamalı
Bu nedenle FDP parti lideri, daha yüksek harcamaları finanse etmek için vergilerin daha da artırılmasını pek düşünmüyor. Büyümelerine önemli ölçüde zarar vermeden bunu karşılayabilecek ülkeler kesinlikle var. Lindner, “Almanya’da yüksek vergilerden kaçınmaya çalışıyorum” diyor.
“Ekonomimiz için çok yüksek bir vergi yükümüz var.” Almanya’nın gelirinde değil giderinde sorun var. Ancak Lindner, doğru öncelikleri belirlemenin ne kadar önemli olduğunu vurgulayan ilk Federal Maliye Bakanı değil.
ayrıca oku
“Temel varoluş tehdit altında”
Lindner’in açıklamaları Almanya’nın sağlamlığına ilişkin dış dünyaya bir sinyal niteliğinde. Ama aynı zamanda içeriye de bir sinyaldir. İki ortağın (SPD ve Yeşiller) iklim dönüşümünden refah devletine kadar birçok mevcut sorunu giderek daha fazla milyarlarca dolarlık vergiyle çözmeyi tercih edeceği bir koalisyonda, bunun işe yaramayacağı mesajını evlerine gönderiyor. Onu maliye bakanı olarak görevlendiriyor; örneğin Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck’in (Yeşiller) endüstriyel elektriğin fiyatı söz konusu olduğunda ekonominin bir kısmı için yüksek devlet yardımı beklediğini biliyor.
Federal Maliye Bakanı, uluslararası sahnede IMF’nin önerilerini dikkatle okumuş ve şimdi en iyi dengeyi bulmaya çalışan biri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak borç hutbesinin iç koalisyondaki barış açısından ne anlama geldiği de açık.
Burada üçüncü taraflardan içerik bulacaksınız
Gömülü içeriğin görüntülenmesi için, üçüncü taraf sağlayıcılar olarak gömülü içeriğin sağlayıcıları bu izni gerektirdiğinden, kişisel verilerin iletilmesi ve işlenmesine ilişkin geri alınabilir onayınız gereklidir. [In diesem Zusammenhang können auch Nutzungsprofile (u.a. auf Basis von Cookie-IDs) gebildet und angereichert werden, auch außerhalb des EWR]. Anahtarı “açık” konuma getirerek bunu kabul etmiş olursunuz (herhangi bir zamanda iptal edilebilir). Bu aynı zamanda GDPR Madde 49 (1) (a) uyarınca belirli kişisel verilerin ABD dahil üçüncü ülkelere aktarılmasına ilişkin onayınızı da içerir. Bu konuda daha fazla bilgi bulabilirsiniz. Sayfanın altındaki anahtarı ve gizliliği kullanarak onayınızı istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.
Halefi Christian Lindner (FDP) artık -en azından kısmen- Marakeş’teki IMF yıllık fon toplantısında bu taleplere büyük ölçüde direnmiş olmalarından memnun olabilir.
IMF’nin en son Mali Monitörü, Lindner’in bu toplantıya ülkesi için AAA notuyla gelen çok az sayıda maliye bakanından biri olduğunu gösteriyor. Hatta tüm derecelendirme kuruluşlarından en yüksek notu alan tek kişi o. Ve ABD, Çin gibi ülkelere kıyasla sağlam denebilecek bir borç düzeyine sahip.
Ulusal borç hakkında daha fazlasını okuyun
Yunanistan, İtalya ve Co.
Ulusal borcun karanlık yüzü
Bunu bir panel tartışmasında gururla dile getiriyor. Lindner, bu yıl yeni borcun beklendiği gibi yüzde 4’ün üzerinde olamayacağını, hatta yüzde 2,5’in altında olabileceğini açıkladı. Ancak Almanya’nın Lindner’in de gayet iyi bildiği başka sorunları da var.
ayrıca oku
Ancak IMF başkan yardımcısı Gita Gopinath’ın da belirttiği gibi bu yılki IMF toplantısında borç önemli bir konu: Artık düşük faiz oranları nedeniyle giderek daha fazla para harcayabileceğimiz bir dünyada değiliz, diyor. “Ve daha uzun süre.”
Geri ödeme sorun oluyor
Sorun şu ki, ulusal borç arttıkça borç geri ödemesi de olumsuz etkileniyor. Gopinath örnek olarak ABD’yi gösterdi; ülke böyle devam ederse geri ödemelerin toplam bütçe içindeki payı 2019’da yüzde 8’den 2028’de yüzde 14’e çıkabilir.
Batı’nın mali desteğiyle Ukrayna’daki savaş, ondan önce de Kovid salgını: çoğu kişi için felaket yıllardı, diyor. Bu aynı zamanda IMF Mali Monitörü’nün rakamlarına da yansıyor. IMF, küresel hükümet borcunun arttığı ve yakın gelecekte küresel ekonomik üretimin yüzde 100’ünü aşma yolunda olduğu konusunda uyarıyor.
Parasal fonlar açısından bakıldığında iki büyük ekonomi olan ABD ve Çin, harcama davranışlarından birincil derecede sorumludur. Dünya yeni bir borç kriziyle karşı karşıya olmayabilir ancak aşılması gereken bazı zor sorunları var: vergilendirme, hükümet harcamaları ve eyaletlerin geleceğine yapılan yatırımlar. Bu nedenle IMF, borç seviyelerini azaltmak için siyasi kırmızı çizgiler de dahil olmak üzere bir “akıllı denge” çağrısında bulunuyor.
Uluslararası toplum açısından bakıldığında Almanya’nın ve dolayısıyla Lindner’in sorunu Almanya’nın borç oranının yüzde 70’in altında olması. Almanları buraya getiren, Almanya’nın zayıf ekonomik büyümesidir. Ve maliye bakanının bu zayıf büyümeyi hükümet harcamalarını önemli ölçüde artırarak çözme planının olmadığını açıkça belirtiyor: Almanya “orta derecede kısıtlayıcı” bir mali politikaya geri dönüyor. Lindner aynı zamanda Avrupa’nın istikrar çıpası olma rolüyle de bunu haklı çıkarıyor; bu nedenle ülkenin özellikle dikkatli olması gerekiyor.
ayrıca oku
Özellikle de ona göre Almanya’nın zayıf ekonomik gelişiminin nedeni hükümet harcamalarının çok az olması değil. Panel tartışması sırasında “Birçok sorun Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklanıyor” dedi.
Almanya’nın, zaten yüksek olan enflasyon nedeniyle, daha yüksek hükümet harcamaları yoluyla ekonominin talep tarafını canlandırması da mantıklı değil. Bunun yerine, Alman toplumu yaşlandığı için Almanya’nın üretkenliğini ve rekabet gücünü artırması gerekiyor.
Vergi yükü artmamalı
Bu nedenle FDP parti lideri, daha yüksek harcamaları finanse etmek için vergilerin daha da artırılmasını pek düşünmüyor. Büyümelerine önemli ölçüde zarar vermeden bunu karşılayabilecek ülkeler kesinlikle var. Lindner, “Almanya’da yüksek vergilerden kaçınmaya çalışıyorum” diyor.
“Ekonomimiz için çok yüksek bir vergi yükümüz var.” Almanya’nın gelirinde değil giderinde sorun var. Ancak Lindner, doğru öncelikleri belirlemenin ne kadar önemli olduğunu vurgulayan ilk Federal Maliye Bakanı değil.
ayrıca oku
“Temel varoluş tehdit altında”
Lindner’in açıklamaları Almanya’nın sağlamlığına ilişkin dış dünyaya bir sinyal niteliğinde. Ama aynı zamanda içeriye de bir sinyaldir. İki ortağın (SPD ve Yeşiller) iklim dönüşümünden refah devletine kadar birçok mevcut sorunu giderek daha fazla milyarlarca dolarlık vergiyle çözmeyi tercih edeceği bir koalisyonda, bunun işe yaramayacağı mesajını evlerine gönderiyor. Onu maliye bakanı olarak görevlendiriyor; örneğin Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck’in (Yeşiller) endüstriyel elektriğin fiyatı söz konusu olduğunda ekonominin bir kısmı için yüksek devlet yardımı beklediğini biliyor.
Federal Maliye Bakanı, uluslararası sahnede IMF’nin önerilerini dikkatle okumuş ve şimdi en iyi dengeyi bulmaya çalışan biri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak borç hutbesinin iç koalisyondaki barış açısından ne anlama geldiği de açık.
Burada üçüncü taraflardan içerik bulacaksınız
Gömülü içeriğin görüntülenmesi için, üçüncü taraf sağlayıcılar olarak gömülü içeriğin sağlayıcıları bu izni gerektirdiğinden, kişisel verilerin iletilmesi ve işlenmesine ilişkin geri alınabilir onayınız gereklidir. [In diesem Zusammenhang können auch Nutzungsprofile (u.a. auf Basis von Cookie-IDs) gebildet und angereichert werden, auch außerhalb des EWR]. Anahtarı “açık” konuma getirerek bunu kabul etmiş olursunuz (herhangi bir zamanda iptal edilebilir). Bu aynı zamanda GDPR Madde 49 (1) (a) uyarınca belirli kişisel verilerin ABD dahil üçüncü ülkelere aktarılmasına ilişkin onayınızı da içerir. Bu konuda daha fazla bilgi bulabilirsiniz. Sayfanın altındaki anahtarı ve gizliliği kullanarak onayınızı istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.